Meksika sinemasının ustası Arturo Ripstein, GQ Moda Dergisi'ne verdiği özel röportajda, modadan bağımsız ve sanatsal inancı üzerine kurulu kariyerini anlattı. Yönetmenin sinema dilini savunma kararlılığı, meslektaşlarının tanıklıklarıyla destekleniyor.
Sanatsal İrade ve Endüstriye Karşı Duruş
Altı dekadan uzun bir süredir film üreten Arturo Ripstein, Meksika sinemasının temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor. Ripstein, kariyeri boyunca tutarlı, derinlikli ve kendi özgün bakış açısına sadık bir filmografı inşa etti. GQ Moda Dergisi için yapılan söyleşide, yönetmenlik kariyeri, sinema endüstrisiyle olan ilişkisi ve moda akımlarından uzak, sanatsal bir inançla beslenen kendine özgü sinema dilini nasıl koruduğu üzerine düşüncelerini paylaştı.
Yakın İş Arkadaşlarının Gözünden Bir Usta
Röportajda, Ripstein'ın sanatsal disiplinine ve Meksika auteur sinemasına bıraktığı izlere dair yakın bir bakış, meslektaşlarının görüşleriyle sunuluyor. Yapımcı Roberto Fiesco, oyuncular Arcelia Ramírez, Laura García de la Mora, Alberto Estrella, Luisa Huertas ve Ana Martín gibi isimler, yönetmenin çalışma yöntemi, yaratıcılıktaki titizliği ve set ortamına dair kişisel deneyimlerini aktarıyor. Bu tanıklıklar, Ripstein'ın sadece bir yönetmen değil, aynı zamanda bir fikir insanı olarak portresini tamamlıyor.
Kapsamlı Röportaj Dergide Okurları Bekliyor
Sinema tutkunlarını ve sanatın arka planına ilgi duyanları bekleyen detaylı sohbetin tamamı, GQ Moda Dergisi'nin ilgili dijital platformunda yayınlandı. Okuyucular, Ripstein'ın sanat anlayışı ve sinema üzerine derinlemesine düşüncelerini dinleme fırsatı bulabiliyor. Röportajın fotoğraflarını Cosimo Salvati, sanat yönetmenliğini Anace Alo ve Ignacio de la Serna üstlendi.





Yorumlar
Yorum Yap